Hayatın zorlukları, yaşın getirdiği yorgunluk ve modern dünyanın hızlı değişimi gibi etkenler, birçok insanı mesleklerinden uzaklaştırsa da, 87 yaşındaki Mehmet Amca için durum farklı. Emekli bir marangoz olan Mehmet Amca, genç yaşlarındayken başladığı ahşap işçiliğine olan tutkusu ile bugünlere geldi. Emekliliğin getirdiği boş zamanları, genç yaşlarından beri sevdiği bu mesleğe adamakla kalmayıp, aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş el emeği zanaatını yaşatıyor. Onun azmi ve tutkusu, pek çok kişiye ilham kaynağı oluyor.
Mehmet Amca, çocukluğundan beri ahşap ile tanışmış biri. Genç yaşında, dedesiyle birlikte çalışarak ahşap işçiliğinin inceliklerini öğrenmiş. Ancak, yıllar geçtikçe, insanların hazır ürünlere yönelim göstermesi nedeniyle bu meslek kaybolmaya yüz tutmuş. Ama onun için durum farklı. Yıllar boyunca yaşadığı zorluklar, onu asla pes ettirmedi; aksine, tutkusunu daha da güçlendirdi. Emekli olduktan sonra, ahşap işçiliğine yeniden döndüğünde, adeta eski günlerdeki heyecanını yeniden bulmuş gibi hissediyor.
Her ağaç parçasında hayat bulduğunu söyleyen Mehmet Amca, “Ahşap, benim için bir yaşam tarzı. Her parçada bir hikaye var. Bu hikayeleri anlatmak benim görevim,” diyor. Emekli olduktan sonra, evinin bahçesinde kendi atölyesini kurarak, burada çalışmalara başladı. Fakat burada sorunlar da peşini bırakmadı. İnternet ve teknolojinin yaygınlaşması ile birlikte, el emeği ve sanatsal işler neredeyse unutulmaya yüz tuttu. Ancak Mehmet Amca, bu nedenle daha da hırslı hale geldi ve genç nesile bu zanaatı öğretmeye karar verdi.
Mehmet Amca, sadece kendi mesleğini sürdürmekle kalmıyor, aynı zamanda genç nesile ilham vermek için de var gücüyle çalışıyor. Yerel okullarla işbirliği yaparak, çocuklara ahşap işçiliği hakkında atölye çalışmaları düzenliyor. Bu atölyelerde, öğrencilere sadece ahşapı şekillendirmeyi öğretmekle kalmayıp, aynı zamanda el emeğinin değerini de aşılıyor. Oluşturduğu bu ortam, birçok gencin el emeğine olan ilgisini artırdı ve onlara farklı bir perspektif kazandırdı.
“Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrendiğim gibi, gençlere de hayallerinin peşinde koşmaları gerektiğini öğretmek istiyorum,” diyen Mehmet Amca, bilgi ve deneyimlerini paylaşmanın onun için ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Ahşap işçiliği gibi mesleklerin yok olmasının, toplum için büyük bir kayıp olduğunu ifade ediyor. Her gün atölyesinde gençlerin heyecanla ahşapla buluştuğunu görmek, ona büyük bir mutluluk veriyor.
Mehmet Amca'nın hikayesi, sadece bir mesleği sürdürmek değil, aynı zamanda bir kültürü ve geleneği yaşatmak adına da büyük bir azim hikayesi. Zaman zaman yaşadığı zorlukları, maddi veya manevi kayıpları paylaşsa da, her seferinde başını dik tutarak, “Yılmak yok, yenilmez hayaller var,” diyerek herkese ilham veriyor.
Özellikle gençlerin dikkatini çeken Mehmet Amca, yaşına aldırış etmeden, hayatının her anını dolu dolu yaşamakta. Müşterileri ile olan sıcak ilişkisi, yaptığı işin kalitesinin yanı sıra, kişiliğiyle de büyülüyor. Ahşap işçiliğine olan aşkını, yaptığı her üründe görmek mümkün. Çocuklar için özel oyuncaklar, çeşitli ev dekorasyon ürünleri ve kişisel istek üzerine yaptığı özel tasarımlar, onun ustalığını gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, 87 yaşındaki Mehmet Amca, oğlunun ve torunlarının da desteği ile birlikte, el emekçi zanaatını yaşatmaya ve genç nesillere aktarmaya kararlıdır. Onun hikayesi, yaşın bir engel olmadığını, tutku ve azim ile her şeyin mümkün olduğunu gösteriyor. Sanat ve el emeği, bir nesilden diğerine aktarılmakta ve Mehmet Amca bunun en güzel örneğini sergilemekte. Gerçekten de, onun gibi tutkulu bireyler, unutulmaya yüz tutmuş meslekleri yaşatmaya ve hatırlatmaya devam edecektir.